Şema Terapi Nedir? Şema Alanları Nelerdir?

“Neden hep beni üzecek insanlarla birlikte oluyorum ve vazgeçemiyorum?”

“Niçin hiç istemememe rağmen işlerimi hep son güne kadar erteleyip duruyorum?”

“Onlar için her türlü fedakarlığı yapıyorum ama artık yoruldum. Bu ne zaman bitecek?”

Eğer kendinize bu ve benzeri soruları sorup duruyor, yaptıklarınızı anlamlandırmakta zorlanıyorsanız şemalarınızı incelemek isteyebilirsiniz. 

Şemalar; kişilerin kendilerini, diğer insanları ve etraflarındaki dünyayı algılama ve anlamlandırma biçimi olarak tanımlanabilir. Bireyin karşılaştığı bir sorunla ilgili neler düşündüğü, kendini nasıl hissettiği ve içinde bulunduğu durumu değerlendirme biçimi sahip olduğu şemalarına göre değişiklik gösterir. Doğuştan getirilen özellikler ve erken dönemdeki yaşantılar şemaları oluşturur. Bakım verenlerin çocuğun ihtiyaçlarını yetersiz, tutarsız ya da aşırı biçimde karşılaması ile travmatik yaşam olayları ve bu olayların sık sık hatırlanması gibi durumlar şemaları oluşturmakta ve sürdürmektedir. 

Şema Terapi

Şema Terapi

Şema terapi, kişilik bozuklukları ve tedavisinin zor olduğuna inanılan psikolojik sorunların üstesinden gelmek amacıyla Jeffrey Young ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş bir psikoterapi yöntemidir. Kronik depresyon, kronik anksiyete, kişiler arası ilişkiler, yeme bozuklukları, madde kullanımı gibi sorunların çözülmesinde etkilidir. Bilişsel davranışçı terapi, Geştalt terapi, psikodinamik terapi, kişiler arası psikoterapi, nesne ilişkileri ve bağlanma kuramı gibi yöntem ve kuramları birlikte kullanarak sorunları daha zengin bir bakış açısıyla ele alır. Şema terapi, özellikle bireylerin sahip olduğu şemalar ve diğerleriyle kurduğu ilişkiler üzerine yoğunlaşarak çalışılan bir ekoldür. 

Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar

Özellikle çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler, erken dönem uyum bozucu şemaların oluşmasına yol açar. Erken dönem uyum bozucu şemalar, hayat boyu kendini tekrar eden ve kişiye zarar veren örüntülerdir. Ancak, karşılaşılan sorunlarla ilgili belli bir bakış açısı sunarlar. İnsanlar sonuçta zarar görecek olsalar bile bu bakış açısıyla sorunlara yaklaşır. Böylece erken dönem uyum bozucu şemalar kendini sürekli olarak tekrarlar. Bu durumun nedeni şemaların bilindik, alışıldık olmasıdır. Örneğin, terk edilmekten korkan biri kısa süreli ilişkiler kurabilir. Böylece tatmin edici bir ilişki de yaşayamaz; ancak kendini terk edilmekten korumuş olur. Şema ne kadar güçlüyse o kadar sık tetiklenir ve sorunlara yol açar. Toplamda 5 şema alanı ve 18 şema bulunmaktadır:

1-Ayrılma ve Reddedilme Şemaları

Bebeklerin ve çocukların en temel ihtiyaçlarından olan güvende hissetme ve bağlanma bu alanın temelidir. Bu alandaki şemalar bireyin; güvenme, kendini ait hissetme, ilişkilerde daimilik, kabul edilme, sevilme ve korunma gibi ihtiyaçlarının karşılanamayacağına dair düşüncelere sahip olması ile ilgilidir. 

  • Terk Edilme Şeması:

Bakım verenlerin tutarsız davranışları ya da ebeveyn kaybı, boşanma, çocuğu terk etmekle tehdit etme, nedenlerini açıklamaksızın çocuğu bakım verenlerden uzaklaştırma gibi durumlar bu şemayı oluşturabilmektedir. Çocuk, ihtiyaç duyduğu istikrarlı ortama ulaşamaması nedeniyle her an terk edilebileceğini düşünür. Bu şemaya sahip olanlar, yetişkinlikte uzun süreli ilişkilerden kaçabilir, bir sıcak bir soğuk davranan kişilerle ilişki kurabilir.

  • Kuşkuculuk/ Kötüye Kullanılma Şeması:

İhtiyaçları karşılanmayan, ağır biçimde cezalandırılan, ihmal edilen çocuklar ve fiziksel, psikolojik, cinsel istismar mağduru olan çocuklarda bu şemanın geliştiği görülmektedir. Çocuk kendini en güvende hissedeceği yer olan bakım verenlerinin yanında zarar görmüştür ve kendini güvende hissedebileceği bir ortam bulamamaktadır. Çevreyle ilgili sık sık kaygı ve kuşku duyar. Kendini güvende hissettirmeyen, ihmal edilecekleri ilişkiler ve arkadaşlıklar kurabilirler. Bazı kişiler ise zarar verebilecekleri bireyler ile birlikte olabilirler.

  • Duygusal Yoksunluk Şeması:

Duygusal ihtiyaçları yeteri kadar karşılanmayan kişilerde görülebilmektedir. İlgi, empati ve korunma ihtiyacı vardır. Bu şemaya sahip bireyler desteklenmeye, birileri tarafından dinlenilmeye, anlaşılmaya ihtiyaç duyarlar. İlişkilerinde soğuk ve mesafeli bireylerle birlikte olabilirler ya da başkaları için yoğun vakit harcayarak duygusal yoksunluk şemalarını telafi edebilirler.

  • Kusurluluk/ Utanç ve Suçluluk Şeması:

Ebeveynleri tarafından yoğun eleştiri ve reddedilme yaşayan, başkalarıyla kıyaslanan çocuklarda bu şema oluşumu görülebilmektedir. Kendini açıkça ortaya koyduğunda insanların ondan uzaklaşacağına inanır. Eleştirilere karşı çokça hassastır ve bu korkusu nedeniyle düşüncelerini belirtmekten kaçınır. Kendilerini kötü hissettiren, küçük düşüren bireylerle arkadaşlık edebileceği gibi kendisi ile hiç ilgilenmeyen kişilerle de ilişki kurabilirler. 

  • Sosyal İzolasyon Şeması:

Sosyal izolasyon şemasına sahip bireyler kendilerini diğer insanlardan daha farklı görme eğilimindedirler. Kendini yabancı ve bir yere ait değilmiş gibi hissedebilir. Irk, dil, eğitim seviyesi farklılıkları ile fiziksel, zihinsel ve sosyal özellikler kişinin kendini dışlanmış ve uyumsuz hissetmesine neden olabilir.

Zedelenmiş Özerklik ve Başarısızlık

2-Zedelenmiş Özerklik ve Başarısızlık

Bu alandaki şemalar çocuğun kendine yetebilmesi, hayata tutunabilmesi, bağımsızlık kazanması, psikolojik dayanıklılığının gelişmesi ve başarılar elde edebilmesi amacıyla ailelerin onları desteklemeleri ile ilgilidir.

  • Tehditler Karşısında Dayanıksızlık Şeması:

Ebeveynleri aşırı korumacı olan ya da tamamen korunmasız bir ortamda yetişen bireylerde görülebilmektedir. Bindikleri asansörün düşeceğini, suçlu insanların onlara zarar vereceğini, kaza yapacaklarını, her an bir felaket olacağını ve zorluklarla başa çıkamayacaklarını düşünürler. Bu nedenle sürekli önlem alarak kendilerini aşırı biçimde korumaya çalışırlar. Arabaya binmekten, asansör kullanmaktan kaçınırlar. Bazı kişiler ise tam tersini yaparak kendilerini tehlikeli durumların içine atabilirler.

  • Başarısızlık Şeması:

Kökeninde çocuklukta başkalarıyla kıyaslanma ve kendini diğerlerinden daha aşağı seviyede görme yatar. Ne kadar çabalarsa çabalasın sonucunda başarısız olacağı ve eleştirileceği düşünceleri ile oluşur. Potansiyelini ortaya koymaktan, sorumluluk almaktan kaçınarak kendi başarılarını küçümseme eğilimi gösterir. İşe girdiğinde geç kalabilir, işleri sürekli erteleyebilir ve sorumluluk almak istemeyebilir. 

  • Bağımlılık/Yetersizlik Şeması:

Bağımlılık şeması olan kişilerde; kaygılı, aşırı korumacı, kuruntulu aile bireyleri çocuğun yerine sorumluluk alır ve karar verir. Çocuğun yetiştiği ortam öylesine güvenlidir ki çocuğun hiç risk alması gerekmez, her şeyi onun yerine bakım verenleri yapmıştır. Yetişkinlikte de her adımında danışma ve yönlendirilme ihtiyacı duyar. 

  • İç İçelik/Yapışıklık Şeması:

Gelişmemiş benlik olarak da adlandırılan bu şemada ebeveynler çocuklarının ayrı bir birey olarak hareket etmesine müsaade etmeyerek çocuğun yaşadığı her şeyi bilmek ve her şeye karışmak isterler. Bir gün bunalıp bağımsız olup aileden ayrılmak istese de ayrı kaldıklarında mutsuz olacağı inancı ile zorlanır. Bu nedenle yaşadığı ikilem nedeniyle arada kalabilir ve kimlik gelişiminde sorunlar görülebilir.

3-Zedelenmiş Sınırlar

Çocuklar için gereken yeterli sınırlar konulmayıp her istediği hemen yerine getirildiğinde, fazla müsamahada ve sorumluluklarını üstlenmesi beklenmediğinde bu şema alanı ortaya çıkabilir.

  • Haklılık/Üstünlük Şeması:

Kendini diğerlerinden üstün ve ayrıcalıklı görme bu şemanın belirgin özelliğidir. Birey istediği şeyin istediği anda gerçekleşmesini bekler. Sorumluluk, şefkat ve empati becerileri gelişmemiştir. Dürtülerini kontrol etmekte zorlandığı için yasal sorunlar yaşayabilir ya da yeme, alkol gibi bağımlılıklar geliştirebilir. Ayrıca ebeveynlerine bağımlılık da söz konusudur; çünkü kendisiyle ilgilenilmesini ister. Bu şema yapısını değiştirmek için ebeveynler çocuklara aşırı katı olmayan, esnek sınırlar koyabilir.

  • Yetersiz Öz Denetim Şeması:

Sonuca hızlıca ulaşmayı isteme, sabırsızlık ve rahatsızlıktan kaçınma bu şema ile karakterizedir. Ödevini yapmaya başlayan bir çocuğun hızlıca sıkılarak çalışmaktan vazgeçmesi çok sık görülür. Ebeveynler sağlıklı sınırlar koyarak çocuğun kendini kontrol edebilmesi için teşvik edebilirler.

4- Başkalarına Yönelimlilik Şemaları

Kendi ihtiyaçlarını baskılayarak başkalarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışılması sonucunda oluşabilir. Sevgi, ilgi, saygı, onay görmek ve olumsuz tepki almamak için bunu gerçekleştirirler. Ancak karşılayamadıkları kendi ihtiyaçları öfkeye neden olur. 

  • Boyun Eğicilik Şeması:

Çocuktan ebeveynlerin beklentilerine göre davranmasını bekleme, aksi durumda çocuğu cezalandırma ve karar almasına izin vermeme, duygusal ihmal gibi nedenler boyun eğicilik şemasının oluşmasını etkilemektedir. Bu şemaya sahip kişiler kendi isteğini ortaya koyduğunda suçluluk hissedebilir, öfke patlamaları yaşayabilirler.

  • Kendini Feda Şeması:

Başkalarına gönüllü olarak yoğun biçimde yardım etme isteği vardır. Kişi saygı görmek, başkalarının üzüntülerini gidermek ya da fedakarlık yapmadığı zaman yaşayacağı suçluluk hissini giderebilmek amacıyla yardım eder. Ancak bir süre sonra kişi kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmesi gibi nedenlerden dolayı bu durumdan rahatsız olur. Sonrasında yine kendini suçlamaya başlar ve öfke duyabilir.

  • Onay Arayıcılık Şeması:

Kabul görme ihtiyacı ile birlikte birey diğer insanların düşünce ve değerlerine göre hareket eder. Başkalarının ilgisini çekmek ve onay alabilmek amacıyla sosyal kabul, para, statü gibi konulara fazlaca önem verir. Kimse ile zıtlaşmak istemez ve kendi değerini başkalarının tepkileri üzerinden değerlendirir.

Aşırı Uyarılma ve Bastırılmışlık Şemaları

5-Aşırı Uyarılma ve Bastırılmışlık Şemaları

Katı kurallar ve disiplin bu şema alanının temelini oluşturur. Ebeveynlerin mükemmeliyetçi ve başarı odaklı beklentilerini karşılamaya çalışan çocuk kendi ihtiyaçlarını ortaya koyamaz ve tüm ihtiyaçlarını bastırır. 

  • Karamsarlık Şeması:

Kötümser, her şeyden şikayetçi ve vesveseli ebeveynlerle yetişen çocuklar ebeveynlerinden hayattaki olumsuz yönlere odaklanmayı öğrenir. İyi giden durumların bile bir gün bozulacağı ve hata yapacakları endişesi ile yaşarlar. Bu kişinin, olumlu ve faydalı olan düşüncelerle bakış açısı değiştirilebilir.

  • Duyguları Bastırma:

Duyguları bastırarak kontrol altına almaya çalışma ve hata yapmaktan sakınmak ile ilgilidir. Duyguları göstermek zayıflık olarak algılanır ve insanları uzaklaştırabilme ihtimalinden korkulur. 

  • Yüksek Standartlar Şeması:

Ebeveynlerinden koşullu sevgi gören bireylerde takdir kazanmak ve eleştirilerden kaçınmak için oluşabilmektedir. Detaylara takılma, süreç yerine sonuca odaklanma görülür. Sonucunda katı kurallarla bu standartlar karşılanmaya çalışılır ve kişi bu baskı altında ezilebilir. Yahut kişi sorumluluktan kaçıp devamlı erteleyerek bu durumla başa çıkmaya çalışır. Öfke ve hayal kırıklığı ile karşılaşılması olasıdır.

  • Cezalandırıcılık Şeması:

Bu şemaya sahip bireyler hata yapan kişinin cezalandırılması gerektiğini ve hatalarının bedelinin ödemesi gerektiğini düşünür. Hem kendine hem de çevresine karşı tahammül, hoşgörü ve affedicilik göstermekte zorlanır. Mağdur olan ve cezalandırılan bireyin bir süre sonra cezalandıran konumuna geçtiğini görmek de mümkündür.

Ebru Altun
Psikolog

Kaynakça

Ak, M., Kırpınar, İ., Atmaca, M., Yüce, A.E., Güler, Ö., Kesici, Ş. ve Kumsar, N.Ş. (2021). Klinik Uygulamada Bilişsel Davranışçı Terapi-1. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.

 Young, J.E. ve Klosko, J.S. (2013). Hayatı yeniden keşfedin (Çev. S. Kohen ve D. Güler). İstanbul: Psikonet Yayınları.

-Young J.E., Klosko J.S. ve Weishaar M.E. (2021). Şema Terapi. (Çev. T.V. Soylu). İstanbul: Litera Yayıncılık.