Duygusal banka hesabı kavramı 40 yılı aşkın bir süredir çiftleri inceleyen bir ilişki uzmanı olan John Gottman tarafından önemli bulunan bir kavramdır.
Duygusal banka hesabı, zihninizin partnerinizle ilgili olan tüm olumlu ya da olumsuz deneyimlerin kaydını tutan bölümü olarak tanımlanır. Bu kayıt ilişkinizde duygusal olarak ne kadar iyi gittiğinizin göstergesidir. Partnerinizle geçirdiğiniz tüm güzel zamanları bir birikim gibi yatırdığınız hesaptır. Birlikteyken kendinizi mutlu hissediyorsanız, güvende hissediyorsanız, anlaşılmış, önemsenmiş hissediyorsanız bu; duygusal banka bakiyenize eklenecektir.
Ancak kendinizi üzgün, kızgın, hüsrana uğramış vb. hissediyorsanız, o zaman bu kötü hisler duygusal banka hesabınızdan düşülecektir. Bu, partnerinizle zaman geçirirken, zihninizi olan güzel şeylere odaklamaya çalışmanız gerektiği anlamına gelir. Böylece kendinizi olumsuz duygulara kaptırmazsınız. Olumsuz deneyimler yaşarken, partnerinizle birlikte olmanın olumlu yönlerine odaklanmadığınız için duygusal banka hesabınızdan para çektiğiniz; kaybettiğiniz anlamına gelmektedir.
İlişkinizin Başarısının Önemli Bir Göstergesi: Duygusal Banka Hesabı
Bir çiftin ilişkisinin geleceği ile ilgili başarılı öngörüleri olan Dr. John Gottman, başarılı bir evliliğin en önemli belirleyicilerinden birinin duygusal banka hesabı olduğunu söylüyor.
“Güçlü bir duygusal banka hesabınız varsa, daha mutlu bir ilişkiniz olacağını açıklıyor. Ancak duygusal bir banka hesabınız düşükse, birbirinizden uzaklaşmaya ve belki de ayrılığa doğru gidiyor olabilirsiniz.”
Hesabınızdaki bakiye düşük ise; kaybediyor olabilirsiniz. Bu kaybın sıklıkla üç nedeni vardır:
- Birincisi, partnerinizle kavga ettiğinizde para kaybedebilirsiniz.
- İkincisi, duygusal banka hesabınızdan çok fazla para çeker ve yeniden doldurmazsanız para kaybedebilirsiniz.
- Üçüncüsü, olumsuz düşüncelere odaklanarak para kaybedebilirsiniz.
Bu nedenle, ilişkinizden mümkün olduğunca emin olmak istiyorsanız, güçlü bir duygusal banka hesabına sahip olmanız gerekir.
Duygusal Banka Hesabı Nasıl Çalışır?
Duygusal banka hesabınız tıpkı bir banka hesabı gibi çalışır. Partnerinizle ne zaman vakit geçirseniz, ister bir akşam yemeği olsun ister birlikte bir dizi serisini izlemeye başlamak olsun, duygusal banka hesabınıza yatırım yaptığınız anlamına gelir.
Ne zaman partnerinize yönelik öfke, üzüntü, hayal kırıklığı gibi olumsuz bir duygu yaşarsanız, duygusal bankanızdan kaybettiğiniz anlamına gelir. Olumsuz deneyimlerin sıklığı arttıkça banka hesabınızdan birikim çektiğinizden dolayı daha az mutlu olmaya başladığınızı fark edebilirsiniz. Bunun nedeni, duygusal bankanızdan çok fazla para çekmiş olmanızdır!
Duygusal Banka Hesabının Sağlıklı Oranı
Gottman, sağlıklı bir duygusal banka hesabı için 5:1 oranının ideal olduğunu söylüyor. Bu oran 5 para yatırma ve 1 para çekme şeklindedir. Bu, bir çiftin mutlu olması için, 1 olumsuz etkileşimi ancak 5 olumlu etkileşimin tolere edebildiğini ifade etmektedir. Olumlu bir etkileşim, iltifat veya gülümseme kadar küçük olabilecek her şeyi içermektedir. Olumsuz bir etkileşim ise; bağırmak, tartışmak, kavga etmek gibi daha ciddi şeyleri içerir. Çiftlerin sahip oldukları olumlu etkileşimlerin sayısı ile olumsuz etkileşimlerin sayısı arasında bir dengesizlik olması çok yaygındır.
Gottman, olumlu etkileşimlerin zamanla biriken ve sağlıklı bir duygusal banka hesabı dengesi yaratan küçük eylemler olduğunu savunur. Olumsuz etkileşimler ise duygusal banka hesabınızda büyük bir kayba neden olan büyük olaylardır. Tıpkı fiziksel banka hesabınızda olduğu gibi, yeni para yatırmadan para çekmeye devam ederseniz, sonunda duygusal banka hesabınızdaki para biter ve ilişkinizde mutsuz olursunuz.
İlişkinizde Olumlu Etkileşimleri Nasıl Artırabilirsiniz?
- İlişkinizdeki pozitif etkileşimlerin sayısını artırmanın bir yolu, her gün bir şeyler yapmaya başlamaktır. Küçük de olsa bir şey!
Örneğin, her sabah kahvaltıdan sonra birlikte yürüyüş yapmaya karar verebilirsiniz ya da belki ayda bir kez birlikte özel bir yemeğe çıkabilirsiniz. Birlikte kitap okuma saatleri yapabilirsiniz. Hatta ilişkinize bir çay bahçesinde telefonlarınızdan uzakta sadece birbirinizle geçireceğiniz bir saat hediye edebilirsiniz!
Birlikte ne yaptığınızdan çok daha önemli olan; üzerinde hemfikir olabileceğiniz bir şey seçmek ve düzenli olarak yapmak!
- Bir başka fikir de gün boyunca temasta kalmaktır. Ayrıyken birbirinizle hiç konuşmazsanız, tekrar bir araya geldiğinizde birbirinize yakın hissetmekte zorlanabilirsiniz. Bu nedenle, partnerinizle gün içinde uygunluklarınıza bağlı olarak düzenli olarak iletişimde kaldığınızdan emin olun.
Mahşerin 4 Atlısından Kaçının!
John Gottman (1999), uzun yıllar süren araştırmaları sonucunda ilişkilerde soruna neden olan ve ilişkilerin bitmesine yol açabilecek dört temel davranış biçiminden bahsedebiliriz. Bunlar: Mahşerin Dört Atlısıdır.
1-Eleştiri:
Pek tabi partnerinizden beklentileriniz olabilir ancak eleştiri partnerinizin kişiliğine yönelik yıkıcı ve olumsuz ifadelerdir.
“Sen zaten hep ben ben ben diyorsun. Bir kere de sen nasılsın desen nolur!” ifadesi yıkıcı ve karaktere yönelik olumsuz bir eleştiriyken;
“Nasıl olduğunu önemsiyorum ancak hep kendin hakkında konuştuğunda ve sıklıkla kendini öncelediğinde kendimi önemsiz hissediyorum. Bana nasıl olduğumu sormana ihtiyacım var. Bunu deneyebilir misin?” daha sağlıklı bir talep ifadesidir.
2-Duvar örmek:
İlişkinizin temeline koyduğunuz çok güçlü bir dinamit! Tartışma esnasında fiziksel ve ruhsal anlamda iletişimi kesmek ve konuşmamak olarak tanımlanabilir. Partnerinize “Seni önemsemiyorum ve yok sayıyorum, değersizsin!” mesajı verdiğinden dolayı olumsuz etkisi oldukça güçlüdür.
İlişkinize bir göz atabilir misiniz? Küsen, susan, konuşmayan rolünü üstlendiğiniz oluyor mu?
Sorunlarınız hakkında konuşmak; ilişkinizi beslemenin bir yoludur. Eğer yoğun duygular hissediyorsanız duvar örmek yerine “Şu an çok öfkeliyim. Yalnız kalmak istiyorum. Biraz sakinleşmeye ihtiyacım var. Sakinleştiğimde konuşabilmemiz için yanına tekrar döneceğim.” diyebilirsiniz.
3-Aşağılama:
Aşağılama, sen aşağıdasın anlamına gelmektedir. Partnerlerden birinin kendisini partnerinden üstün görmesidir. İğneleme, tiksinme, göz devirme, alay etmeyi barındırır. Şifası; takdir etmektir.
“Bir kere de şu işi becer!” yerine “Zorlanıyor musun canım? Senin için yapabileceğim bir şey var mı?” diyebilirsiniz.
4-Savunmacılık:
Savunma içerisinde suçlama içerdiğinde ve “Problemli olan sensin!” mesajı verdiğinden tartışma katlanarak artarak devam eder ve kucağınızda nur topu gibi bir kısır döngü: “Senin suçun”, “Sorumlusu sensin.”, “Bana söylediğin şeyi asıl sen yapıyorsun!”, “Sen sanki çok farklısın!” gibi ifadeler savunma ve suçlama içerir. Bunun yerine; davranışlarınız hakkında sorumluluk alabilir ve “Özür dilerim, dikkat etmeye çalışacağım.”, “Haklı olduğun yanlar var, hata yaptım.”, “Hata yaptım, düzeltmeye çalışacağım.” gibi sorumluluk aldığınız ifadeler kullanabilirsiniz.
Mahşerin dört atlısından kaçınabildiğinizde ilişkinizde iyileşmeler göreceksiniz!
Umarım bu blog yazısı duygusal bankanızda pozitif etkileşimler oluşturmanıza yardımcı olmuştur. Çünkü aramızda olumlu etkileşimlerin olduğu sağlıklı bir ilişki içinde olmayı hak ettiğimize inanıyorum.
Son Olarak; yardım istemekten korkmayın, her şeyi tek başınıza halletmek zorunda olmadığınızı hatırlayın. Bir sorunu çözmek için yardıma ihtiyacınız varsa, yardım istemeniz yeterli!
Diğer çiftlerin benzer zorluklarla nasıl baş ettiğini ve duygusal banka hesabına nasıl yatırım yaptığını merak edebilirsiniz. Topluluk aracılığı ile onlara destek olabilir, siz de onlardan destek alabilirsiniz. Yoksa hala psikoloğun moderatör olduğu ve birçok üyenin bulunduğu “Romantik İlişkiler Topluluk Kanalı” na katılmadınız mı?
Topluluk; yalnız olmadığınız bir dünya! Sizi bekliyoruz. Tıkla ve incele!
Klinik Psikolog Meryem Zeynep Özdemir
Kaynakça
Gottman, J.& Siver, N.(1999).The Seven Principles for Making Marriage Work: A Practical Guide from the Country’s Foremost Relationship Expert.
Gottman, J. M. ve Silver, N. (2002). Evliliği sürdürmenin yedi ilkesi. Varlık Yayınları.