Erotomani, Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından uluslararası bir tanı aracı olarak kullanılan, Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’na göre; bireyin, başka bir kişinin kendisine âşık olduğuna dair sanrılarından oluşan paranoid bir durumdur. Halk arasında “Karşılıksız Aşk Sendromu” ya da “Eros Sendromu” olarak da bilinir. Genellikle kadınlarda görülmekle beraber erkeklerde de görülebilir. Fakat utangaç, bağımlı ve cinsel açıdan deneyimsiz kişilerde daha çok görüldüğü gözlemlenmiştir. Hastalığın temel semptomu, acı çeken kişinin, başka bir kişinin ona âşık olduğuna dair sarsılmaz bir inanca sahip olmasıdır. Çoğu zaman, birey genellikle bir tanıdık olan; ulaşılamaz bir kişi veya bu kişinin hiç tanışmadığı biri tarafından sevilmek gibi sanrılara sahiptir. Fakat bunlardan bazıları aşırı olabilir. Mesela, asla var olmayan çocuklara hamile kalması, doğması ve kaçırılması gibi bazı sanrılar söz konusu olabilir.
Erotomani, açıklamasından ötürü yeni bulunan bir hastalıkmış gibi gözükse de bu hastalıkla ilgili çalışmaların başlangıcı 18. yüzyıla kadar dayanır. O yüzyılın başlarında erotomani, karşılıksız aşkın ortaya çıkardığı rahatsızlık olarak tanımlanmış; sonrasında ise bu tanım, “aşırı fiziksel aşk hastalığı” şeklinde değiştirilmiştir. 20. yüzyılda ise erotomani “birinin kendisine aşık olduğu sanrısı” olarak son tanımına ulaşmıştır.
Son zamanlarda ilgi gören Masumiyet dizisinin ikinci bölümünde İlayda Alişan’ın canlandırdığı Ela karakteri, kendisine bunları yaşatan İlker ile ilk defa mahkeme salonunda karşılaştığında; İlker’in avukatı Ela’nın tüm bu yaşananları kafasında kurduğunu, Ela’nın bir erotomanik olduğunu dile getirdi. Bu sahne sonrasında erotomani kavramı merak konusu oldu.
Erotomani, birincil ve ikincil olmak üzere iki biçimde olabilir. Birincil erotomani genellikle “Clerambault Sendromu” ve “Old Maid’s Insanity” olarak adlandırılır; komorbidite olmaksızın tek başınadır. Genellikle ani bir şekilde başlar. İkincil erotomani ise, paranoid şizofreni gibi ruhsal bozukluklarla birlikte bulunabilir. Ağır seyreden sanrılar, halüsinasyonlar söz konusudur. Aniden başlamaz, yavaş yavaş seyreder.
Erotomaninin belirtilerinden en önemlisi, kişinin birinin ona âşık olduğu konusunda kesin ve değişmez bir takıntıya saplanmış olmasıdır. Bu takıntı genellikle yüksek sosyal statüde, önemli ya da ünlü bir kişiye yöneliktir.
Tipik olarak erotomanik kişi, aşığının aralarında bir aşk ve ilişki olduğunu reddetmesini, aşığının ona olan aşkının ve bağlılığının şifreli bir işareti olarak yorumlayarak sanrısal inancını derinleştirir. Örneğin, mağdur olan kişi rahatsız edildiğine dair yasal yollara başvursa bile, erotomani yaşayan kişi bu hukuksal sürecin onu teşvik etmesi gereken bir süreç ve işaret olduğuna inanabilir.
Erotomanik kişi çok sevildiğini ve sevdiğini ama çeşitli nedenlerle aşığının bunu belli edemeyip, ondan uzaklaşmak zorunda kaldığını düşünür. Bu kişi, aşığının kendisini delice sevdiğine inanır ve bir türlü duygularını ona açıklayamadığını, anlatamadığı savunur. Bu durumu kendisinin anladığını, böyle konularda çok iyi olduğunu ima eder. Ayrıca bu inanışları davranışa da döker. Sanrılarını ne kadar gizlemeye çalışsa da, zaman zaman bu çabaya yenilerek hediye gönderme ya da takip etme davranışları sergileyebilir.
Erotomaninin altında yatan temel sorun, çocukluk döneminde yeterli ilgi ve sevginin alınamamış olmasıdır. Yani erotomaniye yakın kişiler, bir nevi geçmişte unutulan kişilerdir. Geçmişte kurulan travmatik ilişkiler de erotomaniye sebep olabilir. Kadınlarda daha sık görülen sanrılar, genellikle babadan sevgi görülmemesinin bir sonucu olabilir.
Erotomani, psikoterapi ile tedavi edilebilir. Danışan ve terapist önce sebepler üzerine odaklanır. Sebepleri buldukça, farkındalık sağlandıkça değişimin gerçekleşmesi için, sanrıların ortadan kalkması ve daha gerçekçi bir hikaye oluşturabilmek için çalışılır. Erotomaninin genetik boyutu da olabilir; fakat genellikle geçmiş yaşantılarla alakalıdır. Erotomanik sanrılar yaşayan kişiler, kendilerinde yolunda gitmeyen bir durum görmedikleri için genellikle psikoterapi almayı istemezler. Bu durumda yakınlarını, destekçilerini devreye sokmak gerekebilir. Bazı durumlarda ilaç tedavisi ve psikoterapi birlikte götürülmelidir.
Erotomani ile ilgili filmler de çekilmiştir. Mesela, 2002 yapımı olan “He Loves Me, He Loves Me Not” ve 2004 yılında çekilen, “Enduring Love” filmlerinde erotomani ve erotomanik sanrılar sıklıkla karşımıza çıkar.