Sosyal bir varlık olarak hepimiz diğer bireylerle etkileşim içinde olmaya, bağlantı kurmaya ihtiyaç duyarız. Bu ihtiyaç, hayatlarımızı sürdürebilmemiz ve onu şekillendirebilmemizde önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal etkileşimler pek çok psikolojik ihtiyacımızı karşıladığımız ve hayatımız için kıymetli alanlardan biridir. Teknolojik ilerlemelerin artışı hayatımıza pek çok değişiklik getirdiği gibi sosyal etkileşimlerimizi kurma yollarını da değiştirmiş, sosyal medyanın hayatımızda çok daha yoğun bir yer kaplamasıyla sosyal etkileşimlerin sosyal medya platformları üzerinden de yoğun olarak kurulmasına yol açmıştır. Teknolojik ilerlemeler hayatımızda pek çok olumlu etki yaratmakla birlikte, olumsuz pek çok unsuru da hayatımıza getirmiştir. Bahsedilen bu olumsuz etkilerden biri de “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu” (Fear of Missing Out) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gelişmeleri Kaçırma Korkusu Nedir?
Gelişmeleri kaçırma korkusu (GKK), bireylerin kendilerinin olmadığı bir ortamda diğerlerinin daha keyifli/tatmin verici yaşantılar deneyimleyeceğine yönelik yaygın bir endişe ve kaygı deneyimi olarak tanımlanmaktadır (Przybylski ve ark, 2013). Przybylski ve arkadaşlarına (2013) göre gelişmeleri kaçırma korkusu bireylerin başkalarının deneyimleriyle sürekli olarak bağlantıda kalma ve haberdar olma arzusu ile karakterize olmaktadır (Bor, 2018). Bu bağlamda GKK, bireyin etkileşim içinde olduğu sosyal çevresinin, doyum verici deneyim ve olaylar içeren sosyal etkileşim ağında olamamanın yarattığı endişe, korku ve kaygı duygularını yansıtmaktadır (Fioravanti ve ark., 2021). Özetle, GKK bireyin diğer insanların yaşamlarında neler olduğunu, kendi hayatı dışında gelişen olayların, durumların ve diğer insanların neler yaptıklarının an be an bilinmesi isteğinden kaynaklı olarak bunlardan mahrum kalınması durumunda ortaya çıkan gerginlik, kaygı ve boşluk hissi olarak tanımlanabilir (Tanhan ve ark., 2022).
Gelişmeleri kaçırma korkusunun bireylerin iyi oluş hallerine yönelik birçok çalışma bulunmasıyla birlikte, yapılan araştırmalarda bu olgunun bireyi çeşitli internet ve sosyal medya servislerinin içinde tutarak olumsuz bir sonuç da doğurduğu belirtilmektedir (Przybylski ve diğerleri, 2013). İnsanlar, sosyal medyada yer alan çeşitli platformlarda diğer insanlarla fotoğraf, video, yorum ve düşünce paylaşımları ile iletişim ve etkileşim kurmaktadır. Gelişmeleri kaçırma korkusuna sahip birey, eğer bu deneyimlere ve paylaşımlara dâhil ve haberdar olmazsa kendini dışlanmış hissetmekte ve bu durumu bir tehlike olarak algılamaktadır (Holte ve Ferraro, 2020). Yüksek gelişmeleri kaçırma korkusuna sahip bireyler sosyal çevrelerindeki yeni gelişmeleri yakalayabilmek adına sürekli olarak cep telefonu ile etkileşim içinde olma, internette çok vakit geçirme, düzenli olarak sosyal medya kontrolü gibi durumlarla bu ihtiyaçlarını rahatlatmaya çalışmaktadırlar (Bor, 2018). Yapılan araştırmalarda gelişmeleri kaçırma korkusunun depresyona, azalmış psikolojik iyi oluş haline, kaygı belirtilerinin artmasına, strese, yaşamın işlevselliğinde bozulmalara, artan psikopatoloji riskine ve teknoloji bağımlılığı gibi birçok olumsuz duruma sebep olabilmektedir (Tanhan ve ark, 2022).
Gelişmeleri Kaçırma Korkusunu Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Gelişmeleri kaçırma korkusunu etkileyen faktörlere baktığımızda “Öz Belirleme Teorisi” (self-determination theory), gelişmeleri kaçırma korkusunun anlaşılmasına bir zemin sunmaktadır. Bu teoriye göre insanlar için temel üç psikolojik ihtiyaç bulunmaktadır: yeterlik ihtiyacı, özerklik ihtiyacı ve ilişki ihtiyacı (Elhai, Rozgonjuk, Liu ve Yang, 2020; Ryan ve Deci, 2000). Bu üç ihtiyaç için yeterli doyumu bulamayan bireylerin gelişmeleri kaçırma korkusunu daha yüksek düzeyde deneyimlediği aktarılmıştır (Przybylski ve ark., 2013). Bireyler başkalarının özellikleri ve sahip oldukları ile yeterlik ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Özerklik ihtiyacını doyuramamanın sonucu olarak da başkalarının hayatına ve yaşadıklarına bağlı olmaktadırlar. Son olarak ise ilişki ihtiyacı başkalarının yaşadıkları, paylaştıkları ve sahip oldukları takip edilerek, bir noktada onların sosyalliğinin içinde yer alınarak doyurulmaktadır.
Gelişmeleri kaçırma korkusu yaşayan bireyler spesifik olarak kaçırdıkları ya da uzak kaldıkları unsurun ne olduğunun farkında olmasalar bile yoğun şekilde diğerlerinin aktiviteleri ile ilgilenmektedirler ve bu yoğun ilgi diğer insanların daha iyi bir hayatı olduğu illüzyonunu yaratarak iyi oluş hallerini olumsuz şekilde etkilemektedir (Beşenk, 2018). Yapılan çalışmalarda gelişmeleri kaçırma korkusunun genç bireylerde sosyal medya kullanımını arttırdığı belirtilmiştir (Przybylski ve diğerleri, 2013). Przybylski ve arkadaşlarının (2013) yaptığı çalışmada gelişmeleri kaçırma korkusunu yüksek düzeylerde deneyimleyen bireylerin günlük hayatlarında akıllı telefonla daha etkileşim halinde olduklarını ve sosyal medya servislerini güncelleme, kullanma oranlarının daha yüksek olduğu vurgulanmıştır. Gelişmeleri kaçırma korkusuna sahip bireyler için sosyal medya kullanımı hem sosyal ilişki ihtiyacı hem de bağlılık hissini deneyimlemek için çekici hale gelmektedir (Stead ve diğerleri, 2017). Sosyal medya, sosyal çevrelerinde olup bitenleri kaçırmamakla ilişkili yoğun kaygı yaşayan, gelişmeleri kaçırma korkusuna sahip bu bireyler için bir nevi daha verimli ve ulaşılabilir bir iletişim kanalı ortaya koymaktadır (Hoşgör, 2017). Gelişmeleri kaçırma korkusunun psikolojik iyi oluşu olumsuz etkilediği alanyazında sıklıkla vurgulanmıştır. Gelişmeleri kaçırma korkusunun yaygın internet kullanımının aracılık ettiği depresif belirtilerde ve olumsuz benlik algılarında rol oynadığı bulunmuştur (Eitan ve Gazit, 2023).
Gelişmeleri Kaçırma Korkusunun Üstesinden Nasıl Gelinir?
Sosyal medyanın bireylerin hayatıyla ilgili filtrelenmiş bir versiyonu gösterdiğini, aslında hayatın herkes için hem iyi hem zorlayıcı deneyimler içerdiğini kendimize hatırlatmak gelişmeleri kaçırma korkusunun üstesinden gelebilmek için çok kıymetlidir. Zorlandığımız zamanlarda kendimize öz şefkati hatırlatmak, içimizdeki eleştirel sesin etkisiyle kendimize acımasızca davranmamak hem iyi oluşumuz hem de gelişmeleri kaçırma korkusunun olumsuz etkilerinden korunabilmek adına önemli adımlardan biri olacaktır. Bununla birlikte hangi ortamlarda, koşullarda gelişmeleri kaçırma korkusunu deneyimlediğimizi gözlemlemek, duygularımızı takip edebilmek ve onların bize anlatmak istediklerine kulak vermek de iyi oluşumuz açısından çok kıymetlidir. Sosyal medya kullanımını sınırlamak ve belli zaman aralıkları için kendimize limit koymak, bizi tetikleyen içerikleri takip etmemek de gelişmeleri kaçırma korkusunun üstesinden gelebilmek adına önemli adımlardan biridir.
Zorlandığınızda, üstesinden tek başına gelmek zorlayıcı olduğunda bir uzmandan destek almak da süreci sağlıklı yönetebilmek adına oldukça önemli bir adım olacaktır.