Adım Şule. 38 yaşındayım.
Henüz 13-14 yaşlarındayken hayata dair diğer insanlardan farklı endişelerim olduğunu fark ettim. Okula giderken eşit aralıklı adımlar atar ve adımlarımı okula gidene kadar sayardım. Bunu yapmadığım gün başıma bir şey geleceğinden korkardım. Başıma bir şey gelmese de ufak aksilikleri adım atma ritüelimdeki yanlışlara bağlardım. Evet bu benim için bir ritüel halini almıştı. Liseye başladığımda namaz kılmaya başladım. Bu kez de abdest alırken sürekli bir şeyleri yanlış yaptığımı düşünerek tekrar tekrar abdest alıyordum. Bir süre sonra namaz kılarken de aynı şeyi yapmaya başladım. Ve sürekli yanlış kıldığımı düşünerek sil baştan namaza başlıyordum. Artık namaz kılmak benim 1 ya da 2 saatimi alıyordu. Liseyi bitirdikten sonra temizlik ile ilgili yoğun tekrarlayan davranışlarım oldu. Banyoda kaynar suyla yıkanmaya başladım. Evi her gün temizlediğim halde temiz olmadığıyla ilgili şüphelerim artıyordu. Sonu gelmeyen bir kısır döngünün içindeydim sanki. Endişelerim omuzumda ağır bir yüktü. Endişelerimin gerçekçi olmadığını bildiğim halde davranışlarımı durduramıyordum. Ailem artık ciddi anlamda benim için endişelenmeye başlayınca bir psikiyatriste gittik. Ve okb tanısı koydu. Endişelerimin sebebinin ortaya çıkması bir yandan iyi bir yandan yeni bir endişe kaynağıydı benim için.
Ancak endişelerim sürekli yer değiştiriyordu. Temizlik ve diğer konularla ilgili ensişelerimin yerini dışardaki insanların bana zarar vereceği korkusu almıştı. Bu sebepten dolayı uzun süre dışarı çıkamadım. Liseden sonra üniversite hayatına devam edemedim. . İlaçlar almaya ve düzenli olarak psikoloğumdan uzaktan terapi almaya başladım ..
Hem ilaçların hem de psikoloğumun desteğiyle şimdi daha iyim. Psikoloğum yanlış inanış ve düşüncelerimi düzenlemek noktasında çok yardımcı oldu. Şimdi Üniversite sınavlarına hazırlanmaya başladım ve evlendim. Mücadelem hala devam ediyor, her gün endişelenecek yeni bir şeyler bulabiliyorum ama daha çabuk toparlıyorum kendimi artık. En azından mücadele etmek hissi bile iyi geliyor..