Nomofobi (Telefonsuz Kalma Korkusu) Nedir?

Teknoloji Çağını yaşadığımız su götürmez bir gerçek. Akıllı telefonlar, tabletler, yeni nesil bilgisayarlar, oyun konsolları ve daha niceleri… Teknolojinin sunduğu büyülü dünya bizlere iletişimin, eğlencenin ve bilginin kapılarını açıyor. İstediğimiz an en beğendiğimiz filmlere, dizilere erişebiliyor; dünyanın diğer ucundaki insanlara bile dilediğimiz an ulaşabiliyor ve ihtiyaç duyduğumuz tüm bilgileri kısa bir araştırma sonucunda fazlasıyla elde edebiliyoruz. Ne kadar harika değil mi? “Evet, harika!” dediğinizi duyar gibiyim.

Peki ya gülün dikeni? Riskleri de yok mu bu büyülü dünyanın? Elbette var. Bizler için bu denli büyük imkânlar sunan teknolojik cihazların bizim için önemi de çok büyük oluyor. Teknolojinin yarattığı büyük risklerden biri de tam olarak bu noktada ortaya çıkıyor. Verdiğimiz bu büyük kıymet, teknolojik cihazlara bağımlı hale gelmemize ve onlardan ayrılmaktan, kıymetlimizi kaybetmekten korkmamıza neden olabiliyor. Söz konusu dünyanın en yaygın kullanılan ve artık sağladığı imkânlar çok daha artmış olan telefonlar olduğunda ise bu korkuya farklı bir çerçeveden bakıyoruz.

Telefonunuzdan en fazla ne kadar uzak kalabiliyorsunuz? Telefonunuza ulaşamadığınızda neler hissediyorsunuz? Haydi birlikte Nomofobiyi inceleyelim!

Nomofobi (Telefonsuz Kalma Korkusu) Nedir?

Nomofobi, 2008 yılında İngiltere’de yapılan bir araştırma neticesinde literatüre girmiş bir kelimedir. ‘’Telefonsuz Kalma Korkusu ’’ olarak ifade edilen kavram; İngilizce, ‘’No Mobile Phobia‘’ kelimelerinin kısaltılması ile elde edilmiştir. Adından da anlaşılabileceği üzere, Nomofobi durumunda bireyler telefonlarından uzak kalma ve telefon aracılığı ile sağlanan iletişimden mahrum kalmaya yönelik bir korku hissederler. Özellikle, 2002 yılından itibaren karşılaşılmaya başlanan ve gelişen akıllı telefon teknolojisinin yaygınlaşması ile birlikte literatüre giren ve hızla yayılan bir kavram nomofobi. Ülkemizde de 2009 yılında ilk dokunmatik ekranlı telefonun kullanılmaya başlamasının ardından yayılmaya ve bilinmeye başlamıştır. Nomofobi, özellikle Milenyum (2000 yılı) sonrası doğan ve ‘’Z Kuşağı ’’ olarak isimlendirilen nesilde daha fazla görülmektedir.

Nomofobi-Sosyal Medya İlişkisi

Nomofobi-Sosyal Medya İlişkisi

Günümüzde teknoloji ve internetten bahsederken üzerinde durulması gereken en önemli kavramlardan birisi ise Sosyal Medyadır. Sosyal Medya kavramı ayrıca Nomofobi ile de ilişkilidir. Bugün; Instagram, Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformlarına ulaşabilmenin en pratik yolu akıllı telefonlardır. Sosyal medya, tek bir tık ile bireyin dünyaya açılan penceresi olabilmektedir. Aynı zamanda da kişiselleştirilebilmesi ve bireylere özgürlük tanıması itibariyle ‘’özel ve mutlu’’ hissettiren sosyal medya, salgılanan mutluluk hormonları aracılığı ile de bir bağımlılığa dönüşebilmektedir. Bu çerçevede bireyler, sosyal medyaya ulaşım araçları olan akıllı telefonlarına ulaşamayınca sosyal medya ile bağlarının kopacağını ve iletişimden yoksun kalacaklarını; yani ‘’ulaşabilme ve ulaşılır olma’’ noktasında yaşayacakları eksikliği düşünerek Nomofobi geliştirebilmektedirler.

Nomofobiye Yönelik Araştırma Örnekleri

Nomofobiye Yönelik Araştırma Örnekleri

Nomofobinin literatüre girmesinin ardından, bu fobiye yönelik çeşitli araştırmalar da yapılmaya başlamıştır. Nomofobi kavramını literatüre kazandıran Post Office (İngiltere) tarafından yapılan araştırmada 2100 kullanıcının yarısından çoğunda nomofobi görüldüğü ve kadınların erkeklere göre daha fazla nomofobi sergiledikleri sonuçlarına ulaşılmıştır (Daily Mail, 2008). Yine İngiltere’de yapılan diğer bir araştırmada ise araştırmaya katılan cep telefonu kullanıcılarının %66’sı cep telefonunu kaybetme fikrinin kendilerinde kaygı ve korku yarattığını belirtmişlerdir. Aynı araştırmada, bu kaygının kadınlarda (%70) erkeklerden (%61) ve 18-24 yaş aralığında (%77) ise 25-34 yaş aralığından (%68) daha fazla görüldüğü sonucuna da ulaşılmıştır (SecurEnvoy, 2012).

Türkiye’de gerçekleştirilen bir araştırmada ise Erdem, Türen ve Kalkın (2017) tarafından üniversite öğrencisi ve kamu çalışanlarından oluşan 467 kişilik bir katılımcı grubuna Nomofobi Ölçeği uygulanmıştır. Bu araştırma sonucunda, üniversite öğrencisi gençlerde nomofobi düzeyi kamu çalışanlarına göre daha yüksek çıkmış ve cinsiyet açısından bakıldığında ise kadınlarda erkeklere oranla daha fazla nomofobiye rastlanmıştır. Bu araştırmada ayrıca günlük akıllı telefon kullanım süresinin de nomofobiyi arttırdığı sonucu paylaşılmıştır.

Nomofobinin temellerine yönelik yapılan araştırmalarda ise Elhai ve ark. (2017); depresyon, kaygı ve stresin nomofobi ile ilişkili olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Nomofobi ile bağlanma stilleri arasındaki ilişkiyi inceleyen bazı çalışmalarda ise kaygılı ve kaçıngan bağlanma stiline sahip kişilerde nomofobinin daha fazla görülebileceği sonucuna ulaşıldığı paylaşılmıştır (Oldmeadow ve ark. 2013, Hart ve ark. 2015, Nitzburg ve Farber 2013; akt. Bekaroğlu ve Yılmaz, 2020).

Nomofobinin Belirtileri

Nomofobinin Belirtileri

  • Telefondan uzak kalamamak
  • Telefondan uzak kalma ihtimali bulunan yer ve durumlara karşı kaçınma davranışları sergilemek
  • Telefondan uzak kalınan durumlarda kalp çarpıntısı, baş dönmesi, ani duygu değişimleri, panik ve korku hissi, heyecanlanma, nefes alış verişinin hızlanması gibi tepkilerin ortaya çıkması
  • Telefonun yokluğunda oluşan boşluk, eksiklik ve çaresizlik hissi
  • Telefonu herhangi bir yerde unutmaya yönelik duyulan endişe
  • Telefonu asla kapatamamak
  • Meşguliyet anlarında veya uyku durumlarında dahi telefonu yanından ayıramama
  • Dikkat süreçlerindeki azalma gibi bilişsel problemlerin başlaması
  • Bazı fiziksel problemlerin, ağrıların ortaya çıkması
  • Rutinlerini ve alışkanlıklarını telefonu ile bağlantıda kalabilecek şekilde düzenlemek
Nomofobinin Üstesinden Nasıl Gelinebilir?

Nomofobinin Üstesinden Nasıl Gelinebilir?

  • Nomofobi durumunda, çözümü için psikoterapi sürecine başlamak en verimli tercih olacaktır.
  • Nomofobiden kurtulmanın ilk adımı, bireyin Nomofobiye sahip olduğunu kabul etmesidir.
  • Bilişsel Davranışçı Terapi, nomofobiden kurtulmanın en etkili yollarından birisidir. Bu süreçte hem bireyi nomofobiye yönelten işlevsel olmayan düşünceler ile çalışılacak hem de ihtiyaç halinde maruz bırakma gibi davranışçı yöntemlerden de yararlanılacaktır.
  • Bazı durumlarda ise Bilişsel Davranışçı Terapinin, psikiyatrist desteğiyle sağlanacak ilaç tedavisi ile kombinasyonu etkili bir tedavi sağlayabilmektedir.
  • Duygu, düşünce ve davranış kontrolü üzerine çalışılması nomofobiye yönelik terapi sürecinin önemli bir parçası olacaktır.
  • Bireyde nomofobi gelişimine neden olan faktörlere göre varoluşçu psikoterapiler de nomofobinin tedavisi sürecinde etkili olabilecektir.
  • Bu süreçte nefes ve gevşeme egzersizleri, meditasyon, doğa iç içe bir yaşama yönelme gibi yöntemler de terapi sürecini ve bireyi destekleyecektir. 

Ahmet SARAÇ
Klinik Psikolog

Kaynaklar

Bekaroğlu, E., & Yılmaz, T. (2020). Nomophobia: Differential diagnosis and treatment. Psikiyatride Guncel Yaklasimlar12(1), 131-142.

Daily Mail (2008). Nomophobia is the fear of being out of mobile phone contact-and it’s the plague of our 24/7 age. Erişim adresi: https://www.dailymail.co.uk/news/article-550610/Nomophobia-fear-mobile-phone-contact–plague-24-7-age.html

Elhai, J. D., Levine, J. C., Dvorak, R. D., & Hall, B. J. (2016). Fear of missing out, need for touch, anxiety and depression are related to problematic smartphone use. Computers in Human Behavior63, 509-516.

Erdem, H., Türen, U., & Kalkın, G. (2017). Mobil Telefon Yoksunluğu Korkusu (Nomofobi) Yayılımı: Türkiye’den Üniversite Öğrencileri ve Kamu Çalışanları Örneklemi. Bilişim Teknolojileri Dergisi, 10 (1), 1-12.

Hart, J., Nailling, E., Bizer, G. Y., & Collins, C. K. (2015). Attachment theory as a framework for explaining engagement with Facebook. Personality and Individual Differences77, 33-40.

Nitzburg, G. C., & Farber, B. A. (2013). Putting up emotional (Facebook) walls? Attachment status and emerging adults’ experiences of social networking sites. Journal of clinical psychology69(11), 1183-1190.

Oldmeadow, J. A., Quinn, S., & Kowert, R. (2013). Attachment style, social skills, and Facebook use amongst adults. Computers in human behavior29(3), 1142-1149.

SecurEnvoy. (2012). 66% of the population suffer from Nomophobia the fear of being without their phone. Erişim adresi: https://securenvoy.com/blog/66-population-suffer-nomophobia-fear-being-without-their-phone-2/